Bir liderin portresi: Greg Page

Cargill’in eski CEO’su olan Greg Page, öğrenme konusunda araştırmacı, tutkulu ve profesyonelce ayrıntılara girme eğilimine sahip olmasıyla bilinen biridir. Cargill’in yönetim kurulu başkanı yardımcısı olan Paul Conway: “Bu dünyada Greg’in bir saniye gibi bir sürede aklından [hesaplayamayacağı]] kadar karmaşık hiçbir [şey] yoktur. Birisi bir istatistik ortaya attığında hızlı bir şekilde, ya anlamasına yardım ederek ya da çürüterek daha basit bir hale dönüştürür.” Page, şirketin başı olarak görev yaptığı süre boyunca global deneyimi, liderlik becerileri ve pozitif, gerçekçi bakış açısı sayesinde, Cargill’in en güç ekonomik dönemlerden birisini yaşıyor olmasına karşın şirketin büyümesine yardımcı olmuştur.

Page’in Cargill’deki başarısı CEO pozisyonuna terfi etmeden çok önce başlamıştır. 1974 yılında Cargill’e stajyer olarak katılmış ve bu ona şirketi her yönüyle tanıtan bir deneyim olmuştur. O noktadan yola çıkarak Cargill’in hayvan besleme işinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Şirketin Asya’da büyümesiyle Page, Singapur’da ve Tayland’da görev yapmış, buralarda Cargill’in kümes hayvanları işinin başlatılmasına yardım etmiştir. Page, “Cargill’de çalışmaya başladığımda birkaç yıl sonra geri dönerek aile işimizi sürdüreceğimi düşünüyordum,” diye anımsıyor. “Ancak geçen her yıl yeni ve daha ilginç işlerle geldi. Farklı ülkelerde çalışma fırsatım oldu. Bu, dünya ve Cargill hakkında daha fazlasını öğrenmek için bir fırsattı.” Yurtdışında görev yaptığı sürenin ardından Page, ABD'ye geri döndü ve şirkette yükselmeye devam ederek sonunda 2007 yılında CEO oldu.

Page, North Dakota Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Cargill’in hayvan besleme ekibine katılarak şirketin Singapur ve Tayland'daki kümes hayvanları işinin başlatılmasına yardım etti.

Page’in şirketteki en üst pozisyona seçilmesinden kısa bir süre sonra dünya küresel bir maddi krizle karşı karşıya kaldı: Büyük finans kuruluşları çöküşün eşiğine gelmiş, borsa ani bir şekilde düşmüş ve bu gelişmeler şirketlerin ve sektörlerin çoğunu etkilemiştir. Page, kriz boyunca şirketin çeşitli alanlarda yatırım yapmasını sağlayarak, maliyetleri akıllıca yöneterek, Cargill’in etik temelinin güçlü kalmasını sağlayarak, aile hissedarlarının desteğini alarak ve müşteri ihtiyaçlarına odaklanarak Cargill’in krizi aşması için liderlik etmiştir. Zorlu mali ortama karşın Cargill 2007 yılından 2010 yılına kadar çeşitli projelere 6 milyar dolar yatırım yapmıştır ve 2010 yılında şirketin tarihindeki ikinci en iyi birinci çeyrek sonuçlarının elde edildiğini duyurmuştur.

“[Page ] oldukça rasyonel düşünen birisi. Çevremizdeki dünyada hüküm süren kaosa karşın son derece net bir düşünce yapısı vardı.”
— David MacLennan, Cargill’in CEO’su

Cargill 150. kuruluş yıl dönümünü sabırsızlıkla beklerken Page inovasyona, yeteneğe, hesap verebilirliğe ve müşterileri öncelikli tutmaya yoğunlaşmış, yenilenmiş bir iş stratejisiyle ilerlemeye devam etti. Şirket, fazladan iş yapılmasını engellemek, paradan tasarruf etmek ve müşterilere daha uyumlu, koordine bir yaklaşım sunmak için kurum içi süreçlerini kolaylaştırdı. Bu, Cargill işleri genelindeki idari operasyonların paylaşılmasında daha akıllıca ve etkin bir yaklaşım getiren Cargill Business Services’in 2013 yılında faaliyete başlamasına yardım etti.

Aynı zamanda Page, şirketin eylemleri ile ilgili olarak daha şeffaf, gıda ve tarım konularında halka daha yakın olmanın giderek daha önemli hale geldiğini fark etti. Küresel tüketiciler gıdaların nerden geldiği ve nasıl üretildiğini öğrenmeyi talep etmeye başladılar ve Page, ancak şirket hakkında daha fazla bilgi paylaşırlarsa Cargill’e karşı güven oluşturabileceğini anladı. Page’in liderliğinde Cargill ve paydaşları yakın bir şekilde birlikte çalışarak bu önemli tedarik zinciri sorularını açıkça ele aldı. “Sık sık alıntı yaptığım bir Afrika atasözü vardır: ‘Hızlı gitmek istiyorsan yalnız git, ama uzağa gitmek istiyorsan birlikte git.’ Küresel gıda sisteminin, tüm paydaşları için daha iyi işlemesini sağlamak istiyorsanız bu yolculuğa kesinlikle birlikte çıkmalısınız.”

Page, Cargill’in CEO’su olarak görev yaptığı yıllar boyunca birçok başarıya imza atmıştır, ancak en çok şirketin Stratejik Amaç (SI) planı ile ilgili çalışmalarıyla anımsanacaktır: “Söyleyebilecekleri en büyük şey SI’nin Cargill’i etkileyecek olan mega eğilimlerin değerlendirilmesinde doğru yöntem olduğu, uygulamaya konulan reçetenin doğru reçete olduğu ve bu reçetenin büyük ölçüde uygulandığıydı.” SI, Cargill’i işlerin müşterilere yalnızca ürün değil, çözüm sağlamaya daha fazla odaklandığı daha dışa dönük bir duruma gelmeye yöneltti. Bugüne dek Cargill, faaliyetlerinde en iyi müşterilerinin “tercih edilen iş ortağı” haline gelmek için çabalamayı sürdürdü.